FUTBOL
Futbol, on
birer oyuncudan oluşan iki takım arasında, kendine özgü küresel bir topla oynanan takım
sporu. 21. yüzyıl itibarıyla 200'ün üzerinde ülkede 250 milyonu aşkın
oyuncu tarafından oynanmaktadır ve dünyadaki en popüler spordur.
Futbol
maçları dikdörtgen şeklindeki, yapay veya gerçek çimle kaplı sahada oynanır. Sahanın kısa kenarlarının
ortalarında birer kale
bulunur. Oyuncuların amacı, temelde ayak olmak üzere vücudunun belli
kısımlarını kullanarak (eller ve kollar hariç) topu karşı takımın kalesine
sokarak gol atmaktır. İstisnai olarak, her iki takımın
kalesini koruyan kaleciler, ceza
alanı olarak
adlandırılan kendileri için belirlenmiş alanların sınırları dahilinde topa elle
müdahale edebilmektedirler. Topun; sahanın uzun kenarlarından saha dışına
çıkması durumunda taç atışı (topa
son olarak hangi takım oyuncusu temas etmişse karşı takım kullanır), kısa
kenarlarından dışarı çıkması durumunda ise köşe (bir
oyuncunun, topu kendi kale çizgisi dışına çıkarması durumunda karşı taraf
lehine kale çizgisi ile yan çizgisinin kesiştiği noktadan kullanılır) veya aut atışı (topun, hücum oyuncuları tarafından
kale çizgisi dışına vurulması sonucunda ceza sahası içinden aut vuruşu
yapılarak top oyuna sokulur) ile oyun tekrardan başlar. 45'er dakikalık iki
devreye ayrılan 90 dakikadan oluşan maçlarda karşı takımdan daha fazla gol
atmayı başaran takım galip gelirken, atılan gol sayılarının eşit olması
durumunda maç berabere tamamlanır. Bazı organizasyonlardaki kurallara göre
normal süresi berabere tamamlanan maçlarda 15'er dakikalık iki devre halinde
oynanan uzatma
dakikaları, eşitliğin bu sürede de bozulmaması durumunda penaltı atışları sonucunda galip gelen taraf belirlenir.
MÖ
300-200 yıllarında Çin'de
ortaya çıkan ve günümüzdeki futbolla benzerlikler taşıyan cuju,
oynanış bakımından futbola benzeyen ilk oyun olarak kabul edilmektedir. Yıllar
boyunca dünyanın farklı yerlerinde futbola benzeyen oyunlar oynansa da modern futbol kuralları ilk
olarak 1863 yılında Futbol Birliği tarafından sistemleştirilmiş olup, günümüze
kadar birçok değişikliğe uğramıştır. Futbolun uluslararası alandaki yönetim
teşkilatı Uluslararası Futbol
Federasyonları Birliğidir (kısaca
FIFA).
Kökenleri
FIFA, futbola benzeyen ve
bilimsel kanıtlara sahip olan ilk oyunun, MÖ 300-200 yıllarında Çin'de askerî eğitim amacıyla oynanan cujuya
dayandığını belirtmektedir. Kıl ve tüyle doldurulmuş deriden yapılan
bir topun, iki bambu kamışıyla sabitlenen 30-40 cm yüksekliğindeki bir kaleye
sokulmasını amaçlayan bu oyunda; topa el ve kollar dışındaki her yerle temas
etmek mümkündü. Birkaç yüzyıl sonra Japonya'da, cujudan izler
taşıyan ve varlığına ilk kez 644 yılında
rastlanan kemari adlı oyun ortaya çıktı. Cujunun aksine rekabete dayalı olmayan kemaride
amaç, dairesel bir alan içerisinde yer alan oyuncuların topa ayaklarıyla
vurarak topu yere düşürmeden birbirine göndermesine dayanmaktaydı.]Avrupa'da ise futbola
benzer bilinen ilk oyun, Antik Yunanistan'da oynanan episkiros adlı oyundur. Vücudun her yeriyle temasın serbest olduğu oyunda oyuncular iki takıma
ayrılmakta ve her takım oyuncuları, topu paslaşarak veya atarak rakip takıma
ait alanın sonunda yer alan çizgiden geçirmeye çalışmaktaydı. Bu oyunun bir
benzeri daha sonraları Roma
İmparatorluğu döneminde harpastum adıyla oynandı
Modern futbolun ortaya çıkışı ve yayılması
30 Kasım 1872'de, İngiltere ile İskoçya arasında gerçekleştirilen uluslararası ilk futbol maçına ait çizimler.
Modern futbolun kuralları 19. yüzyıl ortalarında, İngiltere'deki özel okullarda farklı kurallarla oynanan futbol biçimlerine dayanmaktadır. Eton,Harrow, Rugby, Winchester ve Shrewsbury adlı eğitim kurumları temsilcilerinin katılımıyla 1848 yılında Cambridge
Üniversitesi'nde oluşturulan ve ilk yazılı futbol kuralları olma niteliği taşıyan Cambridge
kuralları, futbol ve benzeri sporların gelişiminde etkili oldu. Bu kurallar
kullanılarak bazı maçlar yapılsa da büyük bir topluluk tarafından kabul
görmedi. 1850'lerde, İngilizce konuşan ülkelerdeki çeşitli kulüpler, bağlı
oldukları okul veya üniversitelerden ayrılarak bağımsız bir kuruluş olarak
faaliyet göstermeye başladı. Bunların bazıları kendi kurallarını oluşturarak,
bu kurallara göre futbol oynamaya başlamıştı. 1857 yılında eski öğrenciler
tarafından kurulan Sheffield Football Club, 1867 yılında Sheffield Futbol Birliğinin kurulmasına ön ayak oldu. Uppingham School öğrencisi John Charles
Thring de 1862'de bazı kurallar hazırlamıştı.
26 Ekim 1863 günü gerçekleştirilen bir toplantı sonrasında kurulan Futbol
Birliği (İngilizcesi "The Football
Association", kısaca "FA") tarafından aynı yılın Ekim ve Kasım
ayları arasında düzenlenen beş toplantı sonucunda futbol için ilk kapsamlı
kurallar hazırlandı. Gerçekleştirilen son toplantıda, bir
önceki toplantıdan çıkan topun ele alınarak koşulması ve koşuların rakibin
bacağına vurularak engellenmesini öngören taslak hâlindeki iki kuralın
kaldırılması kararının kabul görmemesi üzerine Blackheath'i temsil eden kurumun ilk hazinedarı, kulübünün
birlikten ayrıldığını belirtti. Kalan on bir kulüp, Ebenezer Cobb Morley başkanlığında futbolun ilk on dört kuralını oluşturdu. Bu kuralların kullanıldığı ilk maç 18 Aralık 1863 tarihinde Mortlake'te, Barnes ile birlik üyesi olmayan Richmond arasında oynandı ve golsüz beraberlikle sona erdi.
İngiliz kulüplerinin mücadele ettiği, ilk futbol yarışması olan FA Cup, 1872 yılında C.
W. Alcock tarafından kuruldu. İlk resmî uluslararası futbol maçı 30 Kasım 1872 günü, İngiltere ile İskoçya arasında Glasgow'da gerçekleştirildi ve 0-0 sona erdi. 1884 yılında,
ilk uluslararası futbol turnuvası olan British
Home Championship düzenlendi. Aston Villayöneticisi William McGregor, 1888 yılında Birmingham'da kurduğu The Football League ile ilk futbol ligini kuran isim oldu. Kurulan bu ligde 12 takım mücadele
etmekteydi. 1870'lerde futbolda profesyonelleşmenin temelleri atılırken,
profesyonel futbolculuk 20 Temmuz 1885 tarihinde Futbol Birliği tarafından
tanındı.
Futbol Birliğinin kurulması sonrasında futbol, Britanyalılar tarafından tüm
dünyaya yayılmaya başladı. Güney Amerika'da bilinen ilk futbol
maçı 1867 yılında, Arjantin'deki Britanyalı
işçiler tarafından oynandı. Aynı yıl Buenos Aires'te, Güney
Amerika'daki ilk futbol kulübü olan Buenos
Aires Football Club kuruldu. 1891 yılında ise
Arjantin'de düzenlenen ulusal ligle birlikte kıtadaki ilk futbol turnuvası
organize edildi. Güney
Afrika'da yaşayan Britanyalılar ülkedeki ilk futbol hareketlerini 1869 yılında
başlatırken, 1884 yılında ülkedeki ilk futbol turnuvası düzenlendi. 1884 yılında oluşturulanAmerican Football Association tarafından aynı yıl gerçekleştirilen lig, Amerika
Birleşik Devletleri'nde Futbol Birliği kurallarıyla gerçekleştirilen ilk futbol yarışması
oldu. Japonya'da futbol oynandığına
dair ilk bilinen veriler 1870'lere ait olup, Britanyalı denizcilerin Yokohama'da futbol
oynadığından bahsetmektedir. Futbolun yayılmaya başlamasının
ardından, futbol kurallarını belirleyen kuruluş olan Uluslararası Futbol Birliği Kurulu (kısaca IFAB); Futbol Birliği, İskoçya
Futbol Birliği, Galler
Futbol Birliği ve İrlanda
Futbol Birliğinin 1886 yılında Manchester'da gerçekleştirdiği bir
toplantı sonrasında kuruldu. Futbolun uluslararası alandaki en üst
yönetim kuruluşu olan Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (kısaca FIFA) ise, 1904 yılında Paris'te kuruldu ve Futbol Birliğinin belirlediği kurallara
sadık kalacağını belirtti. 1913 yılında FIFA temsilcileri de IFAB'a
temsilci göndermeye başladı. Futbolda profesyonelleşme süreci,
dünyanın çeşitli yerlerinde 1920'ler ve 1930'larda hız kazandı.
21. yüzyıl itibarıyla 200'ün üzerinde ülkede 250 milyonu aşkın oyuncu
tarafından oynanan futbol, dünyadaki en popüler spor konumundadır. FIFA tarafından Mayıs 2007'de yayınlanan bir rapora göre dünya çapında 270
milyondan fazla kişi futbol oynamaktadır. Yine bu rapora göre dünyada 301 binin
üzerinde futbol kulübü, 1,752 milyonun üzerinde futbol takımı, 840 binin
üzerinde futbol hakemi ve 113 binin üzerinde profesyonel futbolcu
bulunmaktadır.
Etimolojisi
"Futbol
kelimesi Türkçeye, İngilizcedeki "foot" ("ayak") ve
"ball" ("top") kelimelerinin birleştirilmesiyle oluşturulan
"football" kelimesinden geçmiştir. İngilizcede
"football" adını taşıyan diğer futbol
sporlarından ayırmak
amacıyla, modern futbolun ilk kurallarını belirleyen kurumun adı olan Futbol
Birliğinden (İngilizce: The Football Association) yola çıkılarak
"association football" ("birlik futbolu") ifadesi
kullanılmaktadır. "Football
association" ifadesindeki "soc" hecesine -er eki getirilerek
oluşturulan ve İngilizce konuşan bazı ülkelerde futbolu tanımlamak için
kullanılan "soccer" kelimesinin çıkışı 1880'lere denk gelir. Günümüzde, İngilizce konuşan ülkelerin
bazıları futbolu tanımlamak için yalnızca "football" ifadesini
kullanırken, bu kelime diğer bazı dillere değişerek girmiş ve bu şekilde
kullanılmaya başlanmıştır. Bazı dillerde futbolu tanımlamak için özgün
kelimeler kullanırken, bazılarında ise "foot" ve "ball"
kelimelerinin o dillerdeki karşılıkları kullanılarak bu kelimeler
birleştirilmiş ve futbol ifadesi bu şekilde yer edinmiştir.
Temel
Oynanış
Futbol, Uluslararası Futbol Birliği
Kurulu (kısaca
IFAB) tarafından belirlenen 17 temel kural çerçevesinde
oynanmaktadır. Maçlar, küre biçimindeki spora özgü bir topla oynanır. On birer oyuncudan oluşan iki
rakip takımın amacı, bu topu karşı takımın kalesine (iki yan direk ile bunları
birleştiren üst direkten oluşur) sokarak gol atmaktır. 45'er dakikalık iki devreden
oluşan 90 dakika sonucunda rakibinden daha fazla gol atan takım, maçtan galip
olarak ayrılır. Atılan gol sayılarının eşit olması durumunda maç berabere
sonuçlanmış olur. Müsabakalarda, kurallara uygun şekilde maçı yöneten bir orta hakem, iki yardımcı hakem ve bir
dördüncü hakem bulunmaktadır. Bazı turnuvalarda ise iki ek yardımcı hakem
bulunabilir.
Oyunun
temel kuralına göre oyuncular, topa el veya kolla müdahale etmemelidir.
Takımının kalesini korumakla görevli kaleciler ise, yalnızca belirlenen alan (ceza
alanı) dahilinde topa el veya kolla müdahale edebilir. İstisnai
olarak, oyunun taç atışıyla yeniden
başlaması durumunda oyuncular topu elle oyuna sokarlar.
Topa yapılan kayarak müdahale.
Bir
futbol maçında gol atma fırsatı yakalamak için oyuncuların top
sürmesi, takım arkadaşına pas atması, kaleye şut çekmesi gibi çeşitli yöntemler vardır.
Karşı takım oyuncuları da topu kapmak için çeşitli müdahalelerde bulunabilir.
Bu müdahalelerin kurallara dahil olmaması durumunda hakemler devreye girer ve
orta hakem oyunu durdurur. Yapılan faullü hareket sonrasında karşı takım,
faulün yapıldığı yerden kullanılmak üzere bir serbest vuruş kazanır. Rakip
takım oyuncularının belli bir mesafeye çekilmesinin ardından, serbest vuruşu
kullanacak oyuncunun topa sadece bir kez dokunması kaydıyla vuruş, istenilen
bir biçimde kullanılır. Faullü hareketin sertliğine göre hakemin sarı veya
kırmızı kart gösterme yetkisi vardır. Gösterilen sarı kart uyarı niteliği
taşırken, kırmızı kart ise oyuncunun oyundan ihraç edildiği ve takımının bundan
sonraki süreyi bir kişi eksik sürdüreceği anlamını taşır. Aynı maç içerisinde
ikinci defa sarı kart gören oyuncu, kırmızı kartla cezalandırılır.
Günümüzde
takımlar; bir kalecinin dışında, defans, orta
saha ve forvet olmak üzere üç ana pozisyonda oynayan
oyunculardan oluşur. Defans, karşı takımın yaptığı hücumları en geride
karşılayan grup; forvet, ana amacı gol atmak olan ve rakip kaleye en yakın
oyuncuların oluşturduğu grup; orta saha ise defans ve forvet arasında kalan,
hem defansif ve ofansif görevler üstlenen oyuncuların oluşturduğu gruptur. Bu
üç ana pozisyondaki oyuncular da kendi içerinde, oynadıkları bölgeye göre
ayrılmaktadırlar. Öte yandan herhangi bir pozisyonda oynayan oyuncunun, diğer
pozisyonlardaki oyuncuların görevleri yerine getirememesi gibi bir kısıtlama
yoktur. Kurallarda ise kaleciler dışındaki oyuncuların pozisyonları hakkında
bir kısıtlama yer almamaktadır. Her takım, maç başlamadan önce kale ve top
seçimi ile seri penaltı atışları için yapılan para atışında temsil eden bir kaptana sahiptir.
Hangi
oyuncunun hangi pozisyonda oynayacağı, her takımın başında bulunan teknik
direktör tarafından
belirlenir. Sahadaki on bir oyuncu dışında, her takımın yedek oyuncuları
vardır. Maçın gidişatı ve organizasyonun oyuncu değiştirme kurallarına göre
herhangi bir oyuncu, teknik direktörün takdirince yedeklerde bulunan başka bir
oyuncuyla değiştirilebilir.
Kurallar ve Ölçüler
Fotoğrafta, mavi formalı takımın atak
yaptığı, beyaz formalı takımın ise savunma yaptığı görülmektedir.
Futbol, 17 ana kuraldan oluşmaktadır.
Bu kuralların bazıları kadın, engelli, genç gibi gruplar için değişiklikler
gösterebilir. Uluslararası Futbol Birliği
Kurulu (kısaca
IFAB) tarafından belirlenen kurallar, FIFA tarafından yayınlanmaktadır. Bu 17
ana kurala ek olarak maçların uygun şekilde oynanması için IFAB tarafından
yayınlanan birtakım karar ve yönetmelikler de bulunmaktadır.
Saha
Nizamî futbol sahası ölçüleri. Yalnızca
sahanın sınırları, belli uzunluklar arasında değişiklik gösterebilir.
Futbol
sahası dikdörtgen şeklinde olup; sahanın yanlarında yer alan iki uzun çizgi taç
çizgisi, kısa kenarlarda yer alan çizgiler ise kale çizgisi olarak
adlandırılır. Kale çizgileri 45 ile 90 m (50 ile 100 yd) arasında, taç
çizgileri 90 ile 120 m (100 ile 130 yd) arasında olmalıdır. Uluslararası
maçlarda ise bu uzunluklar kale çizgileri için 64 ile 75 m (70 ile 80 yd), taç
çizgileri için ise 100 ile 110 m (110 ile 120 yd) olarak belirlenmiştir. Saha,
her iki taç çizgisinin orta noktasını birleştiren bir çizgiyle ikiye ayrılır.
Bu çizginin tam ortasında orta nokta yer alır ve bu nokta, 9,15 m (10 yd)
yarıçapındaki çember ile çevrelenir. Öte yandan futbol sahaları, zemin rengi
yeşil olmak kaydıyla doğal veya yapay çimden oluşabilmektedir.[45]
Her iki
kale çizgisinin ortasına; zemine dik iki direkle, bunları birleştiren ve zemine
paralel olan bir üst direkten oluşan birer kale yer alır. İki direk arasındaki
mesafe 7,32 m (8 yd), üst direkle zemin arasındaki mesafe ise 2,44 m'dir
(8 ft). Genellikle kalelerin arkasına birer file konulsa da, bu durum
kurallar tarafından zorunlu kılınmamıştır. Her iki kalenin önünde de dikdörtgen
şeklinde ikişer alan bulunmaktadır. Kale
alanı (altı
pas olarak da bilinir); kale çizgisi, kale direklerinin iç kenarlarından 5,5 m
(6 yd) uzaklıkta, kale çizgisine dik olarak çizilen 5,5 m (6 yd) uzunluğundaki
çizgiler ve bunları birleştiren çizgiyle sınırlanan alandır. Aut atışı veya
alan içinden kazanılan bir serbest vuruş, alan içindeki istenilen bir yerden
kullanılabilir. Atak yapan takım tarafından kale alanı içerisinde kazanılan endirekt serbest vuruşlar ise olayın gerçekleştiği noktanın
hizasında, kale alanı üst çizgisinin üzerinden kullanılır. Ceza alanı da kale
alanından daha büyük olmak üzere kale alanıyla ile benzer şekle sahiptir. Kale
alanında 5,5 m (6 yd) olarak belirlenen ölçüler, ceza alanı için 16,5 m'dir (18
yd). Bu alan içerisinde kalecilerin topa elle müdahale etmesi mümkündür. Diğer
taraftan bu alan içerisinde savunma yapan takım oyuncularından birinin yaptığı
kusurlu hareketler, karşı takım lehine verilen penaltı vuruşuyla cezalandırılır.
Penaltı vuruşları, ceza sahası içerisinde yer alan ve kalenin ortasından 11 m
(12 yd) uzaklığındaki penaltı noktasından kullanılmaktadır. Ceza alanının hemen
dışında yer alan ve merkezi penaltı noktası olan 9,15 m (10 yd) olan ceza yayı
ise, penaltı vuruşu esnasında penaltıyı kullanacak oyuncu ve savunmadaki kaleci
dışındaki diğer oyuncuların geçmemesi gereken mesafeyi belirtmektedir.[
Oyuncular, Teknik Ekip ve Hakemler
Siyah forma giymiş olan orta hakem, bir oyuncuya
kırmızı kart gösterirken.
Futbol oynayan kişilere futbolcu denir ve her takım, birisi kaleci olmak üzere on bir oyuncuyla sahada yer alır. Kurallara göre herhangi bir
takımda en az yedi futbolcu bulunsa dahi oyun başlatılabilir. Diğer oyunculara
göre istisnai olarak kaleciler, kendileri için belirlenmiş alanların sınırları
dahilinde (ceza alanı) topa el ve kolla müdahale etme hakkına sahiptir. Her
takımın, sahadaki oyuncuların dışında yapılan futbol maçının yer aldığı
organizasyonun kurallarına göre belli bir sayıda yedek oyuncusu vardır. Bütün
maçlarda, yedek oyuncuların isimleri maç başlamadan önce hakeme verilir. İsmi
verilmeyen yedek oyuncular maçta oynayamazlar. Resmî maçlarda, yani FIFA'nın,
konfederasyonların veya ulusal federasyonların düzenlediği maçlarda en çok üç
oyuncu değiştirilebilir. Hazırlık
maçı yahut diğer özel maçlarda ise takımlar,
değiştirilebilecek azami oyuncu sayısı konusunda anlaşırlar ve hakeme maçtan
önce bildirirlerse, anlaştıkları sayıda oyuncu değiştirebilirler. Eğer hakeme
bildirilmezse veya değiştirilecek oyuncu sayısında anlaşma maç başlamadan
sağlanamazsa, en çok 3 oyuncu değiştirilebilir. Oyundan çıkan oyuncu tekrardan
maça giremezken, sonradan oyuna giren oyuncular yapılan ikinci bir değişiklikle
oyundan alınabilirler.
Futbol pozisyonlarının gösterildiği bir resim. Kaleci
yeşil, defans sarı, orta saha mavi, forvet ise kırmızı renkle gösterilmiştir.
Kaleci dışında kalan on oyuncu, saha içinde farklı pozisyonlarda görev
alırlar. Bu pozisyonlar; defans, orta saha ve forvet olmak üzere üç ana gruba ayrılırken, bu üç grup da kendi içinde
ayrılmaktadır. Defans, kendi kalesine en yakın konumda bulunan ve karşı takımın
yaptığı hücumları en geride karşılayan pozisyondur. Forvet, ana amacı gol atmak
olan ve rakip kaleye en yakın oyuncuların oluşturduğu pozisyondur. Orta saha
ise defans ve forvet arasında kalan, hem defansif ve ofansif görevler üstlenen
oyuncuların oluşturduğu gruptur.[47] Maçta oynayacak oyuncular ve yedekler, oyuncuların saha içindeki dizilişleri gibi görevler, her takımın başında bulunan teknik direktörtarafından belirlenir.
Teknik direktörler, kendisi için belirlenen sınırlar dahilinde kalmak koşuluyla
sahadaki oyunculara direktifler verebilirler. Teknik direktöre yardımcı olmak
ve maçlar dışında yapılan antrenmanlarda oyuncuları çalıştırmak amacıyla
antrenörler de teknik kadroyu oluşturan diğer görevlilerdir.[48]
Futbol maçları, maçı yönetmede ve oyun kurallarını uygulamada tam yetkili
olarak atanan bir orta hakem tarafından yönetilir. Orta hakeme yardımcı olmak amacıyla iki yardımcı
hakem bulunur. Taç çizgisi üzerinde, her yarı
saha için bir yardımcı hakem olmak üzere toplam iki yardımcı hakem vardır.
Bunlar çapraz olarak yer alırlar. Yardımcı hakemler; topun oyun alanının dışına
çıkışını ve ofsaytları işaret etmenin yanı
sıra, diğer birtakım pozisyonlarda da orta hakeme yardımcı olurlar. Oyun
alanının yarısından sorumlu olan yardımcı hakemler, orta hakemi ellerindeki
küçük bayraklarla uyarırlar. Diğer taraftan hakem kadrosu içinde yer alan
dördüncü hakem ise oyunu gözler, oyuncu giriş çıkışlarını kontrol eder ve
herhangi bir sakatlık durumunda orta hakem görevini icra eder. Öte yandan bazı
organizasyonlarda, her iki kalenin yanında bulunan birer ek yardımcı hakem de
yer almaktadır. Bu ek yardımcı hakemler, ceza sahası içerisinde yaşan
pozisyonlarda hakeme yardımcı olmaktadır.
Giysi ve gereçler
Futbolcuların giymek zorunda olduğu temel gereçler; forma, şort, tozluk, tekmelik
ve futbol ayakkabısından oluşmaktadır. Kaleci dışındaki takım oyuncularının
forma, şort, tozluk renklerinin aynı ve diğer takım ile hakemlerin
gereçlerinden ayırt edilebilecek renkte olması gerekmektedir. Eğer şortun
altına tayt veya formanın altına bir içlik giyilirse, bunların renkleri
sırasıyla şort ve formanın renkleriyle aynı olmalıdır. Oyuncular, kendisine
veya bir başka oyuncuya tehlikeli olabilecek herhangi bir giysi giymemeli veya
her çeşit takılar da dahil gereçler taşımamalıdır. Yalnızca kaleciler, öbür
oyunculardan kolayca ayırt edilebilmesi için farklı renkte forma giyerler. Her
oyuncunun forması üzerinde farklı bir numara yer almaktadır.[50]
Bütün futbolcular, futbol için uygun biçimde üretilmiş özel ayakkabılar,
yani krampon kullanırlar. Ayağa veya kaval kemiğine gelen tekmelerde yaralanmaları en aza indirmek için tekmelik ve tozluk
(dize kadar örtebilen uzun spor çorabı) kullanırlar. Tekmelikler yeterli koruma
sağlayan lastik veya plastik gibi malzemeden yapılmalı ve oyun sırasında
tozluklarla tamamen örtülmelidir. Öte yandan resmî bir kural olmamasına rağmen
kaleciler, çoğunlukla özel olarak üretilen eldiven takarlar.
Maçın Süresi ve Galip Tarafın Belirlenmesi
Resmî futbol maçları, 45'er dakikalık iki devreye ayrılan 90 dakikadan
oluşmaktadır. Her iki devrede de maçın süresi, top oyun dışında olsa dahi devam
eder. Oyuncu değişiklikleri, sakatlanmalar, zaman geçirilmesi, penaltı atışları
veya diğer nedenler dolayısıyla maç esnasında kaybedilen süreler, hakemin
takdirine göre her iki devre sonunda oyuna eklenebilir. Eklenen bu süre, dakika
bazında dördüncü hakem tarafından bir tabela yardımıyla gösterilir. Yine
hakemin takdirine göre oyun, gösterilen bu dakikanın da üstünde uzatılabilir.
İlk devrenin sona erip ikinci devrenin başlaması arasında ise 15 dakikalık süre
vardır.[51]
Lig maçları berabere sonuçlanabilirken, eleminasyon sistemli turnuvalarda
galip gelen takımın belirlenmesi için birtakım yöntemler vardır. Maçın normal
süresi beraberlikle sonuçlanmışsa, 15'er dakikalık iki uzatma
devresi oynanmaktadır. Eğer bu uzatma devreleri
sonucunda da kazanan taraf çıkmazsa,penaltı
vuruşlarına geçilir ve her takım 5'er penaltı vuruşu
yapar. Bu aşamada her iki takım, sırasıyla penaltı atışı kullanır. Eğer iki
takımdan biri, diğer takımın 5 vuruşu tamamlasa da ulaşamayacağı kadar gol
atmışsa atışlar sonlandırılır ve o takım maçın galibi olur. İlk beş atış
sonucunda eşitlik bozulmazsa, iki takım da sırayla birer penaltı atışı kullanır
ve bu durum, bir takım diğerine göre daha fazla gol atana kadar devam eder.
Uzatma devrelerinde atılan goller maçın skoruna yansırken, penaltı vuruşları
sonunda elde edilen sonuç yansıtılmamaktadır.
Çift
maçlı eleminasyon sistemiyle düzenlenen organizasyonlarda ise
takımlar, birbirlerinin iç sahalarında birer maç yaparlar. İki maç sonunda daha
çok gol atan takım, kazanan taraf olur. Atılan gollerin eşit olması durumunda
ise deplasman
golleri kuralı uygulanarak, deplasmanda attığı gol
sayısı fazla olan takım bir üst tura çıkar. Bu durumda da eşitlik devam ederse
uzatma süresi, sonrasında ise ihtiyacı durumunda seri penaltı atışlarına
geçilir.
1990'ların sonu ve 2000'lerin başında IFAB, sırasıyla altın ve gümüş gol kurallarını uygulamıştı. Altın golde, uzatma devrelerinde ilk golü atan
takım galip gelmekte ve maç o anda sona ermekteydi. Gümüş golde ise ilk uzatma
devresini önde tamamlayan takım, ikinci devre oynanmadan maçın galibi
olmaktaydı. Günümüzde ise bu kurallar tamamen kaldırılmıştır
Yönetim Kurumları
Kıtasal futbol konfederasyonlarına bağlı
ülkelerin gösterildiği harita. Bazı ülkeler, coğrafi olarak bulunduğu kıtanın
dışındaki konfederasyonlara üyedir.
Futbol ve futsal, plaj futbolu gibi futbolla ilintili sporların uluslararası
yönetim kurumu Uluslararası
Futbol Federasyonları Birliğidir(kısaca
FIFA). FIFA merkezi İsviçre'nin en büyük şehri Zürih'te yer alır. FIFA'ya bağlı olan altı
bölgesel konfederasyon vardır:
·
Kuzey, Orta Amerika ve Karayipler: Kuzey, Orta Amerika ve Karayipler Futbol Konfederasyonu (CONCACAF)
Bölgesel konfederasyonların dışında, ülke çapındaki futbol
organizasyonlarını düzenleyen ulusal futbol federasyonları bulunmaktadır.
Günümüzde FIFA ve bölgesel konfederasyonlara bağlı 209 ulusal futbol
federasyonu bulunmaktadır.[64] FIFA'ya bağlı olmayıp da kıtasal
konfederasyonlara bağlı olan ulusal federasyonlar olduğu gibi, FIFA veya
kıtasal konfederasyonla ile herhangi bir bağı olmayan federasyonlar da
bulunmaktadır.
Yarışmalar
Uluslararası
Düzenlenen son FIFA
Dünya Kupası olan2014
FIFA Dünya Kupası'nın finalinde Arjantin'i yenerek şampiyonluğa ulaşan Almanya takımının oyuncuları
maçın ardından kupayı kaldırırken.
Millî takımların
katılımıyla uluslararası çapta düzenlenen en büyük futbol yarışması, FIFA
tarafından dört yılda bir organize edilen Dünya
Kupası'dır.
Kıtasal konfederasyonlar tarafından düzenlenen ve dünyanın her yerinden 200'ün
üzerinde takımın katıldığı elemeler sonrasında 23 takım finallere katılmaya hak
kazanmaktadır. Futbol, 1900
Yaz Olimpiyatları'ndan
itibaren -1932
Yaz Olimpiyatları dışında- Yaz
Olimpiyatları programında yer
almaktadır. Dünya Kupası'nın
ortaya çıkmasından önce Olimpiyatlar, futbol açısından Dünya Kupası ile aynı
statüdeydi. Önceleri amatör futbolcuların katılabildiği organizasyona, 1984
Yaz Olimpiyatları'ndan
itibaren profesyonel futbolcuların da katılmasına izin verildi. 1992
Yaz Olimpiyatları'ndan
itibaren yalnızca 23 yaş altı futbolcuların oynamasına izin verilirken, 1996
Yaz Olimpiyatları ile birlikte
takımların kadrolarında 23 yaşın üzerinde 3 futbolcunun yer almasına izin
verilmeye başlandı.
Her kıtasal
konfederasyon, kendisine bağlı takımların katılabildiği turnuvaları organize
etmektedir. 1916'da Copa América(CONMEBOL), 1956'de AFC Asya Kupası (AFC), 1957'de Afrika
Uluslar Kupası (CAF), 1960'ta Avrupa Futbol Şampiyonası (UEFA), 1991'de CONCACAF Altın Kupası (CONCACAF) ve son
olarak 1996'da OFC
Uluslar Kupası (OFC) kurulmuştur. Bu
turnuvaları kazan altı takım, son Dünya Kupası şampiyonu ve organizasyona ev
sahipliği yapan takımlar, FIFA tarafından organize edilenKonfederasyonlar Kupası'nde karşı karşıya gelir.
Millî takımların
dışında kıtasal konfederasyonların her biri, yıllık olarak kulüp takımlarının
katıldığı uluslararası turnuvalar düzenlenmektedir. UEFA
Şampiyonlar Ligi (UEFA), Copa Libertadores (CONMEBOL), CONCACAF Şampiyonlar Ligi (CONCACAF), CAF
Şampiyonlar Ligi (CAF), AFC
Şampiyonlar Ligi (AFC) ve OFC
Şampiyonlar Ligi (OFC) bu
organizasyonların en üst seviyeleridir. Kıtasal konfederasyonların bazıları,
bir alt seviyede de turnuvalar organize eder. UEFA Avrupa Ligi (UEFA), CAF
Konfederasyon Kupası(CAF), AFC Kupası (AFC) ve Copa Sudamericana (CONCACAF) ikinci
seviye uluslararası kulüp turnuvalarıdır. Birinci seviyedeki turnuvaları
kazanan takımlar, FIFA Dünya Kulüpler Kupası'nda karşı karşıya
gelir.
Ulusal
İngiltere'deki en üst seviye futbol ligi olan Premier
League'de West
Ham United ile Manchester
City arasında 25 Ekim 2014 günü oynanan
maçtan bir görünüm.
Her bir ülkedeki
futbol yarışmaları, o ülkelerin futbolundan sorumlu kurumlar tarafından
düzenlenmektedir. Genel olarak, ülkelerdeki lig sistemleri kümelere ayrılmış
durumdadır. Takımlar, aynı kümedeki diğer takımlarla maçlar yapar ve
topladıkları puanlar baz alınarak oluşturulan puan tablosunda belli bir sırada
yer alır. Çoğu ligde bir takım, liginde bulunan diğer takımlarla ikişer maç
yapar. Sezon sonunda ligi birinci sırada bitiren takım şampiyon olurken;
liglere göre farklılık göstererek, son sıra veya sıralarda bitiren takımlar bir
alt lige düşer. Ülkenin en üst seviye ligi olmayan liglerde ise, yine liglere
göre farklılık göstererek en üst sırada yer alan bir ya da birkaç takım, ertesi
sezon için bir üst ligde oynamaya hak kazanır. Bazı liglerde normal sezonun
tamamlanmasının ardından şampiyon olan veya bir üst lige yükselecek takımların
belirlenmesi için play off ve bir alt lige düşecek takımların
belirlenmesi için play out maçları oynanır. Öte yandan başta Latin Amerika olmak üzere Amerika
kıtasındaki bazı liglerde sezon, Apertura ve Clausura (İspanyolcada "açılış" ve
"kapanış" anlamlarına gelir) olmak üzere iki bölüme ayrılır ve bu
sistemin uygulandığı bazı liglerde her bir bölüm için farklı şampiyonlar çıkar.
Çoğu ülkede futbol
liglerinin yanında, ulusal çapta çeşitli futbol turnuvaları da
düzenlenmektedir. Bu kupalar arasında ülkenin farklı liglerinde mücadele eden
takımların katılabildiği ulusal kupalar ile sadece belli bir ligde mücadele
eden takımların yer aldığı lig kupası bulunur. Yine bazı ülkelerde, ulusal
çaptaki bu organizasyonlarda belli bir derece kazanan takımlar arasında
gerçekleştirilen tek veya çok maçlık etkinlikler de düzenlenmektedir.
Ülkelerin en üst
seviye ligini belli sıralarda tamamlayan takımlar ile ulusal kupa
organizasyonlarında şampiyon olan takımlar, bazı uluslararası kulüp
yarışmalarında mücadele etmeye hak kazanmaktadır.
Kadın
Futbolu
Kadın oyuncular tarafından oynanan bir
futbol maçı.
Kadınlar arasındaki
ilk futbol maçının 1895 yılında, Kuzey Londra'da oynandığı bilinmektedir. I.
Dünya Savaşı sırasında, erkekler
savaşta iken fabrikalarda işçi olarak çalışan kadınlar arasında futbol maçları
oynanmaktaydı. 1917 Ağustos'unda
The Munitionettes' Cup olarak tanınan Tyne Wear & Tees Alfred Wood Munition
Girls Cup resmî adına sahip bir futbol turnuvası başlatıldı ve iki sezon
boyunca bu turnuva düzenlendi. 1920
yılında Dick, Kerr's Ladies FC ile bir Fransız takımı arasında
oynanan maç, uluslararası anlamda oynanan ilk kadın futbol maçı olarak tarihe
geçti. Ancak 5 Aralık 1921'de Futbol Federasyonu, futbolun kadınlara göre bir spor olmadığı
gerekçesiyle kendisine bağlı sahalarda kadınlar tarafından futbol oynanmasını
yasakladı.[ 10 Aralık
1921 günü 30 kadar kadın futbol takımının katılımıyla gerçekleştirilen toplantı
sonucunda, bağımsız bir Bayanlar Futbol Birliği (Ladies' Football Association)
kurulması kararı çıktı. Ertesi
yıl, bu kurum tarafından ilk futbol turnuvası gerçekleştirildi.1969'a
gelindiğinde, Futbol Federasyonu'na bağlı olarak Kadınlar Futbol Birliği (Women's Football
Association) kuruldu. 1970-71 sezonunda ilk resmî kadın futbolu turnuvası olan FA Women's Cup'ı düzelendi. 1969
yılında Avrupa Şampiyonası, 1970
yılında ise Dünya Kupası gayrıresmî olarak ilk kez düzenlendi. 1975'te AFC
Kadınlar Asya Kupası,
1983'te OFC Kadınlar Uluslar Kupası, 1984'te Avrupa Turnuvası'nda Temsil Edilen Kadın
Takımları Şampiyonu adıyla ilk resmî
Avrupa şampiyonası, 1991'de ilk resmî FIFA Kadınlar Dünya Kupası, CONCACAF Kadınlar
Altın Kupası veAfrika Kadınlar Şampiyonası düzenlendi. Kadın
futbolu, ilk kez 1996
Yaz Olimpiyatları programında yer aldı.
Türevleri ve Günlük Oynanış
Fas'ta, halka açık bir alanda futbol oynayan
çocuklar.
Futboldan türetilen ve
kuralları değişiklik gösteren çeşitli sporlar da vardır. Kapalı bir salonda
oynanan futsal, kumda oynanan plaj futbolu, üstü kapalı veya
açık sentetik çimli sahalarda oynanan halı saha futbolu, uluslararası bazda
organizasyonların da düzenlendiği futbol türevleridir. Engelli kişiler için paralimpik
futbol, ampute
futbol ile akülü tekerlekli sandalye futbolu varyasyonları bulunur.
Bunların yanında, uluslararası çapta bir kuruluşu ve büyük bir etkinliği
olmayan ve futboldan türetilen sporlar da bulunmaktadır.
Futbol, bir top ve iki
kalenin olduğu yeterli büyüklükteki bir alanda, günlük hayatta da oynanan bir
spordur. Sokak futbolu adıyla anılan bu
etkinliklerde bazı kurallar yok sayılır veya oyuncular tarafından belirlenir.
Diğer yandan buz
üzerinde oynanan bir hokey türevi olan bandy, kuralları
bakımından futboldan da izler taşır ve "kış futbolu" takma adıyla da
anılır.
Kaynakça
·
Thibert, Jacques ve Réthacker,
Jean-Philippe (1990) (Fransızca). La
fabuleuse histoire du football. I.
cilt (1.
bas.). Paris: ODIL. ISBN 978-2-7324-2052-3.
·
Goldblatt, David (2004) (Fransızca). L'encyclopédie
du football 2004-5. Saint-Sulpice:
Chronosports. ISBN 978-2-84707-076-7.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder